Ey derinlerimde dünyalar
Göğsümde uçsuz bucaksız boşluğun anası
Haydi, bir cümle istiyorsun ya durmadan
Usanmayan bir cümleyi parçalıyorum hecelerine
Kekeme bıraktığın yerden direniyorum
Bütün bedenimle, ha gayret
Anlatmanın yollarına düşüyorum.
Yok.. Umarsız bir bakışın kirpiklerinde
---buluyorum kendimi..
*
Rüya bu ya, asılmışım işe bak
''Oh.!'' diyorum, nihayetinde zannederken cismimi
O kör olası gündüzler başlıyor
---doğu yanımdan..
*
Ah bat.! Ah batı.! Ah batık şehrim
Sütunlarında ben, başımın üstü yüzlerce yıl
Küp küp şarapları deviriyorum
Yüz şimdi, yüzebildiğin kadar.
Bir yüzülmüş deri kalıyor, tuz kokan
Bozulmayan esnemeyen
Kaskatı bir yüz görümlüğü
Yok.. Yok ki görmeyi arzulayan
İşte, dünyanın en eski şarkısını
---getirdim sana.
Al, drahomam.
Duymak mı istiyorsun, duy o zaman
Kim tutar duymak isteyen bir çift kulağı
Kim tutar girdiğinde
Bir çığlığa dönüşen şarkıyı
---bırakmamacasına.?
O şarkıyı bilen değil
Lime lime dökülerek yaşayan tutar.
Hayır, nafile bekleme
Asla anmayacağım o şarkının adını.
Bir çağ ki kelimelere düşman..
Bir çağ ki, altında sözlerden ölüler..
Donmuş bedenleriyle gözü açık gidenler..
Hayır.!
En sevdiğim cümleyi devirirsem eğer
Toprağım bana, kan güder.!
*
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder