Kimi zaman yılıyorum bekleme durağı'nda
ayaklarım hevesli bir gidişe duruyor.
Ay'sın diyorum, ışıt yollarımı karanlığımda;
Güneş'sin, aysın artık sabahlarım..
Hercai bir menekşenin yaprağından soluduğum
bütün hercailiklerimi yolluyorum gençliğime;
bahara diyorum ya, baharlar geçiyor yalnızlığımdan..
*
Gözlerin bir helezonun yılmaz bekçisi.
Ve düşüyorum, gök'yüzünün sarmalına,
sağım solum, arkam önüm, sobe.
Açsam diyorum yediverenler gibi,
saçsam diyorum, bütün sarhoşluğumu ellerine..
Kaç acıyı solumalı daha ciğerlerim
ve kaçıncı kez kaçmalıyım, olmadığım yerlerden.?!
*
Hangi şehre ikâmetgâh çıkarsam;
hangi cadde, hangi sokak, hangi mahalleyi yurt edinsem;
bilmem kaçıncı kata çıksa asansörler
kaçıncı dairesinden atlasa umutlarım
bir kâğıt parçası kadar bile yer kaplamıyor vücudum.
Koparıp dilimi atıyorum hoyratça;
sen ki beni bir türlü anlatamayan eyy.!!
*
Bin türlü kuşanıyorum
kelle koltukta savaşıyorum günlerdir,
ağzımın kenarına sızıyor kanlı sözlerim..
Öyle usul usul değil, öyle taşkın, öyle pervasızca..
Duyulmuyorsa da bir yerlerde
bu kıvranan parçamın hikâyesi,
bir şiir kıvamında arsızca sızlanıyorsa,
utanmanın gölgesine sığınıyor, görmeyin.!
Ve sövmeyin bir serzenişin
alt alta-üst üste savaşına, sövmeyin.!
Dövmeyin beni gözlerinizle, dövmeyin.!
*
Arkamı dönüyorum bekleme durağı'na
hani tanrıyı şaşırtırcasına, çocukcasına..
''beklemiyorum ki..'' dercesine akıyor saçlarım.
Yaşlarım, Ahh, yaşım kadar yaşlarım.!
Bir siz mi gelirsiniz o bilinmez yöreden;
bir siz mi gidersiniz köhneliklerime.?!
B'eklediğim, bütün eklemlerimi sızlatır..
Değişen mevsimler tutkulu
ve tutuklu, bir durağın demirlerinde
sayıklamalarım, sayıklama (!) larım..
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder