Bu Blogda Ara
28.9.24
BEDR'E (Seher)
Sürttük (Seher)
Çocukluğum (Seher)
Tuttum çocukluğumun elinden ve dedim:
Üzülme, her şey geçici.
Büyüklerle arkadaş olma yeter.
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
Sol'um (Seher)
''Dil'' ve ''El'' önce Beyne,
sonra Yüreğe hizmet etmiyorsa
ne de kolay kıvrılır dört bir yana..
Ah, ben bir aynayım
önce kendime, sonra sana.
Geçtiğim yollar tanığımdır
sağıma da ''Sol''uma da.
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
Sormayacağım (Seher)
İşte, bir şehri daha kuşanacağım
Didik didik, Deniz'i soluyacağım
Mutlu ol Yüreğim, diyorum da
Her ayrılık bir yara, kanayacağım.
*
Su kenarlarında döktüğüm yaşlarımı
Bir dilin içinde saklayacağım..
Evet kaçacağım, ama korkudan değil
Yüreğimin ahdine sadık kalacağım.
*
Artık kimseye,
---nasıl ''olmam'' gerektiğini sormayacağım.
Beni böyle seven kalbe
---yemin olsun kendimi adayacağım.
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
Her Gün, Unutmak (Seher)
Hayat öykülerimizden bir şekilde yolu geçen her şeyin, muhakkak izi kalır.
Hepsi: yaradır, kabuktur, izdir.
Önce yara olur, sonra kabuk bağlar ve o kabuğu atar. İzi kalır.
Ve zaman, o izi hafifletir. Tamamıyla geçmez elbette ama, hafifler.
Hattâ görmekte zorlanacak kadar hafifler.
Zamanla mücadeleye girişmeden, önünü açan bir zihinle, geçmeyecek hiçbir şey yoktur.
Yaramız kadar doldurduğumuz kadehler, aslında tüm yaraların toplamıdır.
Ve, insan her gün içmez.. Ama insan, her gün unutabilir..
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
Böceğim (Seher)
Sarılsam sıkı sıkı ağrılarına
Beni de götürür müsün o karanlığa.?
Özlem bir kara delik senin ardında
Çekiyor her hatıranla yeşil yurtlarına.
bana Sevgi, bana Yoldaş Canına
kıyan ellerim şimdi döndü iki düşmana.
Ah Böceğim, bahar sevincim
beni n'olur bas bağrına.
*
*Seher* (22.12.2020 tarihinde corona olan canımın, acısını dindirmek için ''evet'' dedi dilim..)
Doğum (Seher)
yarım asrı aştı, doğumlarım ölüp
ölümlerim doğarak peş peşe..
işte yine bir kez daha
toplanmış gökyüzü
gidiyor anasının döşünde mayalanmaya..
ey ömrüm, sarı yandı, hazırlan artık
şimdilik, yeşile küçük bir geçiş -belki-
kırmızıysa senin kaderin,
uçur uçurtmanı gökyüzüne..
yok gereği çabalamanın..
bu işin felsefesi
bir kedinin bakışlarında apaçık..
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
Rüya (Seher)
Sen (Seher)
Bir şarkı söylesen
bütün damarlarım
dünyanın öbür ucuna çekilse..
Bir şarkı söylesen
En karanlık gecenin kuytusunda
Yüreğime çılgınca kan damlasa..
*
Bir şarkı söyle, Sen.
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
Doğa (Seher)
Çılgın bir kalabalık Yüreğim
Çakılından Balığına pür telâş
Ben Seni, daha şimdi Özledim..
Güneşimle buluştuğun son demi
Kazıdım iki kaşım arasına, bilesin..
secde secde, dua dua Seninim.
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
Dalda Kuş (Seher)
Dalda kuşsun,
konuş,
konuş ki,
bütün sesler sussun..
Çiçekte tomurcuksun,
aç, aç ki,
şu yüreğim Güneş'e doysun..
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
Lacivert (Seher)
''Ben Mavi Sen Kırmızı..
Hayır hayır, mor olmak istemiyorum.
Gel hayatlarımızın Kara'sını katalım
Olalım engin Deniz'in, Lacivert parıltısı.''
*
İşte size, Aşk'ın tanımı..
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
İnce Sızı (Seher)
Martıların kanatlarıyla gökyüzüne yazılır:
Çok ender insan, baharı yüzünde taşır,
Onlar, dört mevsim bahardır..
*
Eski bir gemidir, ağır ağır süzülür zamandan..
Kadeh kadeh köpürtür denizi
İnce bir sızıyı mırıldanır, nihavent makamından..
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
27.9.24
Ağlama Meryem (Seher)
Sadece İsa mıdır çarmıha
gerilen
Bir artının üstünden
durmadan eksilen,
kanayan, sızlayan..
Ey Golgotha, sen misin
sesime ses veren,
ipince bir ağıdı durmadan
çevremde döndüren..
Ağlama Meryem..
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
İki Damla Daha (Seher)
Her gelenle bir parçam azaldıkça
----------------kendime çoğaldım.
Nasıl da sevmiyorsunuz kendinizi,
------------------------bunu anladım.
Tuttuğum aynanın arka yüzünde
----------------------hep ben vardım
Benim aşkım kendimeymiş
---------------işte şimdi kavradım.
*
Hoş'ça kalın, sevdikçe,,,
-------------sevmez olduğum yanlarım.
Bir defne dalında gideceğim ölüme
-----------------------------kararlıyım.
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
Samimiyetsiz.. (Seher)
Dağları delik deşik ettiniz
Çölleri salya sümük..
Her şeye gereğinden fazla..
Her şeyi samimiyetsiz..
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
Düş (Seher)
Üç atlı gördüm düşümde
Üç beyaz atın üstünde, üç beyaz atlı..
Gün doğumuydu
Rahvan bir koşuyla
boyunları Güneşte,
sonsuza doğru
üç at, üç atlı
gördüm düşümde.
Üçü de, düş büyütüyordu.
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
İstanbul'u Ağlarken Buldum (Seher)
İstanbul'u, bir omuza yaslanmış ağlarken buldum.
''Kurtar beni, bu müzminleşen yaradan,''diyordu masmavi gözleri.
Boğazında Kızkulesi'nin âhı, bir Âdem elması'nı gösteriyordu ''fâilim,'' diyerek.
''Haramıydım, haremi yaptı. Bu izi ömrünce yitiremeyecek..
Gel gör ki yorgunum Dostum ve 'ben o limana çıkmak isterim' ama tâkâtim yok. Yardım et bana.!''
*
Anlaşılan o ki, uzun zamandır dertleşmiyordu.
Güvenini yitirmiş, kaderine sitemli, minareleri bir hançer gibi taşırken bağrında;
bir,,, gözü ümit, sesi yardım sireni, samimi bir dost eli okşadı yelelerini..
''Koşacaksın yine Yeditepende, özgür bacaklarınla..
Yağız At'ım, koşacaksın.!
Sen ki, Canım Yılkım, bunu da atlatacaksın.
Memedler ölür, Memedler doğar..
İllâki bir Memede yâr olacaksın.!''
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
Bir Ağaç Bir Kuş (Seher)
Ah benim dilbaz esaretim
Dök yine dizeleri, kıvıl kıvıl bir denize
Dök ki,
Yosunlarcileyin salınsın
Alabildiğine tutsak
Alabildiğine özgür yüreğim..
*
Bir ağaç, bir kuş çizsin bana ellerin..
Varsın ağaç, varsın kuş olsun bedenim
Yeter ki aykırı otları çiğnesin
Silinmiş pencereleri gözlerimin..
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
26.9.24
Fotoğraflar (Seher)
Fotoğraflar çekiyordum fotoğraflar
Sonra beni içine çekiyordu o fotoğraflar
Anıları sallıyorduk kundaklarda bir elden
Ve bir çocuk doğuruyorduk içlerinden
Gözleri ten renginde soluyordu durmadan
Ve bedeni mavi bir deniz gibi salınıyordu
Birdenbire ellerimiz paramparça yitiklik
Ve yüreklerimiz göçmenlik kusuyordu
Sevmiyordu bizi sevdiklerimiz
Oysa bırakmıyordu sevmediklerimiz
Boğuluyorduk sonra sığlığında yaşamın
Derinlerinde, en derinlerinde soluyorduk
yine de
Unutulmuş gemiler gibiydik,
içimiz dışımız amfora
Dolduruyorduk denizi gözlerimize
Ve geçmez bir susuzluğu boşaltıyorduk,
sevdiğimizin gözlerine.
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
Kar (Seher)
Ah Kar.!
Bunca dağınık olmak zorunda mısın.?
Ve bunca derli toplu bir yatak..
Giriyorum Ana Toprak'la arana
Başımı aşıyor seni çekişim
Sıcak-soğuk bir duygu seli
Alıyor beni benden börtü böceğe.
Uyuyorum, ayları bağlarken birbirine
Bir giz gibi, yaşamak duruyor şuramda
Tut beni ve savur hastalıklarımı
Bu ne uzun nekâhet dönemi.?!
Mevsimlerce yalnızlık dedimdi, en başında
Nihayet çalıyor tellerim,
I know what it is to be young'ı
Yaptığını beğendin mi.?!
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
Σ: S (Seher)
Ben güneş topladıkça
Avuçlarıma ay yağıyor.
Gökyüzünden
yıldız kopardıkça
Yolunu şaşırmış bir
saman yığını kalıyor.
Yedi düvel dolaşsam
Dönüyor dolaşıyor
yedi düğüm oluyor.
Bu dünya yüreğime
sığmadı sığamıyor.
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
Eylüldü, olağandı.. (Seher)
Bir taşı astım boynuma
Sonra ağacı..
Ardından, bir sayfada sarardı yüreğim
Eylüldü, olağandı..
Oysa hangi aya baksam
Dökülen yapraklardan yanaydı.
Gördüklerime sarıldım sıkı sıkıya
İnsandım renklerin tamamına..
Her gece soyunan bütün gerçeklerden
Geriye feri gitmiş bir sarı kaldı.
Gözlerimden süzüyorum dünyayı
Yüreğimin bereketli topraklarına..
Hangi şimşeğe çakılsam
Işık hızıyla yarışan yorgunluğumu sardı.
Bahar.. ilki, sonsuza yazılmış bir serap,
sonu ömre yayılan bir savaştı.
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
Şehir (Seher)
Bir şehri özlemek gibidir
Seni özlemek..
Yok, öyle taşıyla toprağıyla değil.
Ruhunu içercesine.. bir esrikliği
Bile isteye seçercesine..
Dışından içine göçercesine..
Bir sürgünü bir ömre verircesine..
*
Seni özlemenin bir tanımı olsaydı
Ve ben, bu tanımı anlatabilseydim
Ve sorabilseydim sana, ister miydin
Böyle bir bilinmezliği, diye..
Korkardın, kaçardın
'Bir şehrin' en kuytu köşesine..
Ve ben, 'bir' şehri severdim yine
Seni severcesine..
Ne o şehre ne de sana
Tutunamayan gözlerimle..
İşte şehir ve işte hayalin
Yine gidiyorum olmadığınız yerlere
Yine gidiyorum sizsiz bir hiçliğe
Ve bir o kadar size.. sürünürcesine..
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
25.9.24
Potpuri (Seher)
Kabuk kabuk sıkıştırılmış, uzun bir hayatı ölmekteyim.
''Bir sözcük'' uğrunaydı ''koca'' bir ''bedel''..
Sürgün rengi esaretim hadi artık yeter, gel.!
Ben bir deniz kabuklusu.
İçimdeki yaşamı öldürdüler;
sözlerim, yüreğimin uğultusu..
Beyin, her türlü bilgiyi alma kapasitesine sahiptir ama, kusamaz. Kalp de öyle.
İkisi arasında yaşadıklarımızdır bizi ''biz olmaya davet eden.
Zihnimi yağmur kokusuyla doldurdum. Küf yeşili duvarlarım pul pul döküldü.
En trajikomik gelen şeylerden birisi: kavramların içinin, sünger kırpıklarıyla doldurulması. Gerisi, vurgun.!
Ben acılarımın çevresine öyle bir sur örerim ki, acı veren/ler bile sızamaz. Gücümü sadece kendimden alırım. Kendimi seviyorum ve kendime güveniyorum. Abukluklara tahammülüm olmadığı için, o, çokça paylaşılan ama içi boşaltılmış söz, benim mottomdur: ''Az eşya, az insan >>>>>huzur''
*
Akıllı Yıllar.
O kadar beyazsınız ki, kirleriniz sırıtıyor.
İnsanlar, ön yargıları sebebiyle, heyecanlarını, hayretlerini kaybetmenin kofluğunu yaşıyor..
İyi dinlemeler.. 😘
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
Prangalarım (Seher)
Ahh ellerim ve ayaklarım
Altın çağımda, benim prangalarım..
Ahh geldiğim karanlığım
ve işlediğim aydınlığım;
şu anda, tam şu anda
yapayalnız kalmışlığım..
*
Benim işe yaramaz kanatlarım..
*
*Seher* (Tüm Zamanların..)
Bugün Anladım (Seher-13.01.2025)
Kendimi bildim bileli, elime aldığım her ne iş olduysa, lâyıkıyla yapmaya çalışmışımdır. Çocukluğumda bile huzursuz ederdi beni, olmamış he...
-
''Küçük bir yazıya hapsolmak.!'' * Eğer anlatabilseydim hâl-i pür-melâlimi Erguvan derdim hiç düşünmeden. Pürüzsüz beyazlı...
-
Ben bir çocuğum, saklambaçtır oyunum En bilinmedik yerler, benim kovuğum Arkamı dünyaya döner, saymaya soyunurum Utanırım kederimden Bilme...
-
Kırılıyor bütün tecrübelerin beli omuriliğinden Deneye yanıla örseleniyor kalbin bütün pencereleri Üşüyor, kanı çekilmiş beden Kanserleşiy...